Tıpta, son on yılda çok büyük gelişmeler olmasına rağmen insan vücudunun en ilginç organı olan beynin işlevini anlamadaki zorluklar hala devam etmekte. Beyin Sağlığı, zorlukların üstesinden gelmek için dünya genelinde milyarlarca dolara mal olan büyük sinir bilim araştırma girişimleri başlatılmıştır.
Bu konuda yapılan araştırma çabaları, meyve vermeye başlamıştır. Dijital teknolojide beyin sağlığını etkileyeceği düşünülen yeni teknolojiler aşağıdaki gibidir.
2- Beyin Sağlığı İçin – Makine Öğrenmesi
Programların, karmaşık verilerden kalıpların nasıl tahmin edileceğini, tek başına öğrenmek için tasarlandığı bilgisayar bilimlerinin bir dalı olan makine öğrenmesi tarafından sunulan büyük veri kümeleri gibi yetenekler, son yıllarda grafik işleme üniteleri gibi daha güçlü donanımların ve daha kamuya açık olanların ortaya çıkmasıyla çoğalmıştır.
Beyin sağlığı araştırmalarında, makine öğreniminin hastalık riski ve tedavi yanıtının büyük biyolojik ve davranışsal hasta verilerinden almanın sinyallerini belirlemek için kullanılacağı umulmaktadır. Makine öğrenme algoritmaları, hastaların depresyon ve psikoz gibi durumlarda ne zaman kötüleşeceğinin erken belirtilerini tespit etmek için izleme geliştirilmiştir.
Makine öğreniminin altında yatan donanım ve hesaplamalı gelişmelerin sağladığı diğer teknolojiler arasında hasta etkileşimi için yeni yöntemleri destekleyebilen gelişmiş konuşma yazılımı ve tıbbi görüntülemede gelişmiş görselleştirme sağlanmış, çoklu görüntüleme kaynaklarından ve tekniklerden gerçek zamanlı olarak bir araya getirilebilecek bilgiler elde edilmiştir.
Yapay zekanın bizlere sunduğu şeyler harika olsa da, bazı kişiler bu konulardaki endişelerini sıkça dile getirmektedirler. Ve asıl potansiyelin gerçekleşmesi gerekiyorsa, bu kaygılar dikkate alınmalıdır. Yapay zeka yerine, hedef, teknolojinin insan yorumunu geliştirmeye hizmet ettiği bir zeka olmalıdır.
2- Açık Bilim
Karmaşık ve dinamik kablolama ile yüzlerce hücre tipi içeren beyin, birden fazla ölçekte çalışmaktadır. Temel düzeyde bile, nöral devrelerin insanın öznel deneyim ve davranışlarının altında yatan faktörleri anlamak, sinirbilim için muazzam bir zorluk olmaya devam ettiğini göstermektedir.
Dünyanın her yerindeki özel ve kamu kuruluşları tarafından beyin araştırmaları için halka açık, geniş depoların oluşturulmasına yatırım yapılmaktadır. Bu depolar çoğaldıkça ve paylaşılmakta olan veri çeşitleri çeşitlendikçe, standardizasyon ve küratörleşme büyük bir zorunluk haline gelmektedir.
Bilim daha açık hale geldikçe, insan verilerine ilişkin sayısız mahremiyet ve fikir mülkiyet soruları da devam etmektedir.