Toronto Üniversitesi psikoloji profesörü Rebeca Todd, duyguların öğrenme üzerindeki etkileri ile ilgili olarak yapmış olduğu araştırmalardan çıkan sonuçları şu ifadelerle vurgulamış:
”Yaptığımız araştırmalarda, duygusal anlamda yüksek şeyleri sıradan şeylere göre daha net gördüğümüzü keşfettik. Dahası bir şeyi ilk başta ne kadar canlı algıladığımız veya yaşadığımız onu daha sonra ne kadar daha iyi ve canlı hatırlayacağımızı öngörür. Buna ”duygusal olarak güçlendirilmiş canlılık” deriz. Sonuç olarak duygusal uyarılmanın hafızayı güçlendirdiğini keşfettik. Beyin bir deneyimin duygusal bileşenlerini diğer her unsurdan daha iyi hatırlar.” Öğrenme ve Duyguların Birleşmesi Platon’un yıllar önce söylediği bir cümle ”Öğrenmenin temelinde duygusallık hakimdir..”
Platon söylediği bu sözle tabi ki elinde beyin ve onun öğrenme mekanizmasıyla ilgili bu kadar derinlemesine bilgi yoktu. Fakat şimdiki zamanımızdan yaklaşık iki bin beş yüz yıl önce öğrenme adına gözlemlediği şey aslında sinir biliminin, beynin öğrenme sistemi adına ortaya koyduklarıyla bire bir halde örtüşüyor.
Öğrenmeyi Yoğun Olarak Duygularla İlişkilendirme Başlangıç olarak ayrı ayrı iki sınıf düşünelim. Birincisinde geleneksel sıra düzeninde öğrencinin tahtada dersin konusunu anlatan öğretmeni dinlediği, sadece eğitimin edilgen bir öznesi olduğu durum. İkinci sınıfta ise öğrencilerin sürekli aktif, çevresi ile etkileşimde olduğu, derslerin yaşamla ilişkilendirildiği, çocuğun ihtiyaç ve doğasına uygun olduğu durum..
Bu iki durum arasında hangisi daha fazla pozitif duygunun ortaya çıkmasına zemin hazırlar? Sanırım hepimizin cevabı aynı..
Duyguların Ortaya Çıkmasını Sağlamak Eğer öğrenmeyi daha çok yaşantısal bir bir şekilde, kişinin içinde hem bedensel hem de zihinsel olarak hareketli halde olacağı bir biçime getirirsek kişi bu olaylar çerçevesinde daha çok derin duygu yaşayabilir.
Bundan dolayı, öğrenme sürecini özellikle çocukların pozitif duyguları daha fazla tecrübe edebilecekleri bir hale dönüştürmeye ihtiyacımız var. Bu da daha çok sosyal etkileşimin, derslerin yaşamla örtüşen haliyle daha çok çocuğun doğasına uygun olduğu süreçlerde yaratılabilir.